Bana neden hep altın ve para üzerine hikayeler anlattığımı soruyorlar. E ne demişler, tilkinin kırk tane hikayesi varmış, kırkı da tavuk üstüne. Yalnız bu hikayeleri bazılarının izinsiz yayınladığını görüyorum. Yapmayalım lütfen. Emeğe saygı. Neyse. Bakın, dinleyin ne anlatacağım: Bir zamanlar, antik Sümer kentlerinden birinde yaşayan bir adam vardı. Adı Enkidu’ydu. Enkidu, demiri altına çevirmenin sırrını arıyordu. Bu efsanevi simya gücünü elde etmek istiyor, krallar kadar büyük bir zenginliğe kavuşmayı planlıyordu. Enkidu, günlerini demir madenlerini araştırarak ve alkimistlerle konuşarak geçirirdi. Ancak bir türlü başarılı olamıyordu. Bir gün, kırsalda dolaşırken, susamış yaşlı bir kadınla karşılaştı. Ekmeğini ve suyunu onunla paylaştı. Kadın ona, bu ıssız madenlerde neden dolaştığını sordu. “Demiri altına ve gümüşe çeviren simya sırrını arıyorum,” dedi. Kadın, ona bilgece gülümsedi ve şunları söyledi: “Enkidu, demiri altına çevirmenin sırrı, içindeki bilgelik ve sevgiyle bulun
Sümerlerden Babillere Kadim Uygarlıkların Zenginlik Sırları