Ürdün'ün sıcak ve kurak arazisinde Wadi Rum diye bir yer vardı. Wadi Rum'un diğer adı Ay Vadisiydi. Petra'ya üç günlük mesafedeydi. Kum taşı ve granit kaya içinde oluşmuş bu vadi içinde, ülkenin ikinci yüksek dağı olan Rum Dağı ve Bilgeliğin Yedi Sütunu olarak anılan bir tepe bulunuyordu. Wadi Rum'un gölgesinde, bir bedevi çadırında Habir adında bir adam yaşardı. Habir, Bağdat'ta varlıklı bir tüccar iken kervanları yağmalanınca, kısa sürede tefecilere borçlandı ve her şeyini kaybetti. Elde avuçta bir şey kalmayınca iki eşi ve çocukları onu kapı dışarı etti. Elinde, Harut ile Marut'un yazdığına inanılan, atalarından kalma bir kitap, Roma Ordusunun hazinelerinin gömülü olduğu yeri gösteren bir harita ve büyü formüllerinden başka hiçbir şey yoktu. Üç yıldır bu bölgede araştırmalar yapıyordu. En büyük hayali, Ürdün’ün derinliklerinde, kumların altında gömülü olduğu söylenen büyük Roma hazinesini bulmak, yeniden çok zengin olarak kendisine sırt çevirenlerden int
Sümerlerden Babillere Kadim Uygarlıkların Zenginlik Sırları