Ana içeriğe atla

SÜMERLERİN EN AHLAKLI İNSANI KASAP DUMUZİ'NİN HİKAYESİ

 Sümer topraklarının bereketli şehirlerinden biri olan Lagaş'ta, Dumuzi adında genç bir kasap yaşardı. Dumuzi, kasaplık mesleğini babasından öğrenmiş, küçük yaşlardan itibaren hayvanları nasıl dikkatle seçip kestiklerini, nasıl etleri temiz bir şekilde hazırladıklarını gözlemlemişti. Babası ona hep, “Kasaplık sadece hayvan kesmek, eti kemikten ayırmak değildir. İnsanların sofralarına helal lokma koymak, onlara güven vermek ve ahlakla çalışmak demektir,” diye tembihlerde bulunurdu.



Babası ölünce Dumuzi, babasının mirası olan bu dükkânı devraldı. Genç adam sadece babasının işini sürdürmekle kalmayıp, mesleğini ahlaki değerlere dayandırarak bir adım ileri taşımayı hedefledi. Dumuzi, etin tazeliğine ve kalitesine çok önem verirdi. Şehirdeki diğer kasapların çoğu, ellerinde kalan etleri uzun süre bekletir, hatta bozulmuş eti satırla çekip, çeşitli bitkilerle kokusunu bastırır, satmaya çalışırdı. Ancak Dumuzi, asla bu yolu seçmedi. “Namus ve ahlak, kazandığın altından daha değerlidir,” diye düşünürdü.


Bir gün, şehre büyük bir sürüyle bir tüccar geldi. Sürüsünü Fırat nehri kıyısında otlata otlata getirmişti. Bu tüccar, kasaplara hayvan satıyor, altın ve bakırla takas ediyordu. Tüccar, ilk olarak Dumuzi’nin dükkânına uğradı. Dumuzi tüccara ve kafilesine soğuk içeçekler ikram etti. Onları ağırladı. Daha sonra hayvanlara bakmak üzere dışarı çıktılar. Gerçekten devasa bir sürüydü. Lakin bir sorun vardı. 

“Bu hayvanlar hastalıklı!” dedi Dumuzi. Tüccar şaşkınlıkla ona yaklaştı. Keçilerden birini tutup ağzını gösterdi. “Birkaç haftaya kadar çoğu telef olacak.”

“Nasıl olur?” diye çıkıştı tüccar. “Bence sen fiyatı düşürmek için yalan söyleyen ahmağın birisin!”

“Şu arabaya yüklediğin domuzlardan kapmış olmalılar.” Kağnı arabalarına yaklaştı. “Bak, gözlerinde fer kalmamış, onların da ağızları köpüklü. Bunları satın alamam. Bu şehirde de satmana izin veremem.”

Tüccar, Dumuzi'ye daha fazla para kazanabilmesi için şöyle bir teklifte bulundu: "Tamam, sen kazandın. Bu işin ehli olduğun belli. Hayvanları sana yarı fiyattan vereceğim. Böylelikle ikimiz de kazanmış olacağız. Kimsenin ruhu bile duymayacak.”

Dumuzi bu teklife karşı sessizce başını salladı ve tüccara şöyle cevap verdi: “Bu eller, helal ve temiz kazançtan başka bir şeyle kirlenmeyecek. Kazancım az olabilir, ama huzurum çok olacak. Ahlakımı para uğruna satamam. Halkıma hastalıklı et yediremem.” Tüccar, Dumuzi’nin kararlılığı karşısında şaşırdı ama onun işine karışmadan sürüyü toparlayıp orayı terk etti. 


Bu olay, şehirde duyuldu. Dumuzi’nin namusu ve ahlakı, dilden dile yayıldı. Müşterileri, ona daha fazla güvenmeye başladı ve dükkânı gün geçtikçe daha da iş yapar hale geldi. Dumuzi, her gün kasabına gelen insanlara dürüstçe hizmet etti. Onlara daima en iyi eti sundu, fiyat konusunda adil davrandı ve asla müşterilerini aldatmadı. 

Tüccar sürüyü Ur şehrine götürmüş, bütün hayvanları uyanık kasaplara satmıştı. Kısa süre sonra halk arasında salgın baş gösterdi. Ur kralı sorumluları yakalattırıp idam ettirdi. 


Olay Lagaş kralı Urgakina'nın kulağına kadar gitti, Dumuzi'den büyük bir davet için ziyafet hazırlamasını istedi. Bu, Dumuzi’nin mesleğinde dönüm noktası oldu. Kral, davetteki tüm misafirlerine Dumuzi’nin kasaplığını ve ahlakını övdü ve "Bu adam sadece et satmıyor, bize bir insanın nasıl ahlaklı olması gerektiğini öğretiyor," dedi.


Zamanla Dumuzi'nin kasabı o kadar meşhur oldu ki, şehirdeki diğer kasaplar onun izinden gitmeye başladı. Eski yöntemlerini terk edip, daha temiz ve dürüst bir şekilde iş yapmaya başladılar. Dumuzi, sadece bir kasap değil, aynı zamanda şehrinde ahlakın sembolü haline geldi. O, kimseyi kandırmadan, kimsenin hakkını yemeden de nasıl başarılı olunabileceğini gösterdi.


Dumuzi’nin dürüstlüğü ve çalışkanlığı, kuşaklar boyunca anlatılan bir hikâye oldu. Sümerler, "Dumuzi gibi olmak" derlerdi; bu, namuslu ve ahlaklı çalışmanın sembolüydü.





Not: Hikaye ve NFT resimlerimiz telif hakları yasası gereği izinsiz kullanılamaz. 

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Harika bir yazı teşekkürler
Bir yerde ufak bir hata var sanırım.
Dumuzinin kasabı değil, kasaplığı olacaktı sanırım.
Aziz Deniz dedi ki…
İlginiz için teşekkürler

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zenginliğe Giriş Dersleri 3: Birikim Yapmanın Dayanılmaz Hafifliği

  İki hafta önce Antalya’da düzenlenen küçük çaplı bir bayi toplantısına davetliydim.   Yanılmıyorsam 6 Temmuz akşamıydı. Çıkışta buraları iyi bilen, genç müteşebbis dostum Murat ısrar etti: “Hocam Millilerimizin maçı kaçmaz. Mutlaka izleyelim.” “Olur” dedim. Kırmadım. Ne yalan söyleyeyim, ben de izlemeyi çok istiyordum, ama biraz yorgundum. Konyaaltı’nda sahil boyunca birkaç mekâna girmeyi denedik ama ne mümkün! Hınca hınç dolu her yer. “Hocam bir de millette para yok diyorsunuz, bakın halk hep dışarıda!” diye takıldı bana Murat. “İnşallah maç bitmeden bir yerlere otururuz” diye karşılık verdim ben de. Biraz bozuldu. Mekanların ve AVM’deki yiyecek-içecek, giyim bölümlerinin sürekli dolu olmasının nedenlerinden biri Türkiye’deki ortalama %5’lik “kaymak tabaka”dır.   İkincisi dışarıdan gelen gurbetçiler ve turistler, üçüncüsü de, herkese ekmek su gibi dağıtılan yüksek limitli kredi kartlarıdır. Kredi kartı faizlerinin yükselmesiyle kartlar arasında aktar-dönder ya...

Saint Nicholas and Demre by Aziz Deniz

Demre lies at the foothills of the Taurus Mountains, along the Mediterranean coast. To the north, it is surrounded by mountains, while to the south, it opens to the crystal-clear, blue waters of the Mediterranean. Just outside the city, there are vast plains adorned with orange and pomegranate orchards. Olive trees, citrus groves, bay laurels, carob trees, and pines hold a significant place in Demre’s natural beauty. In spring, every gust of wind carries the scent of lemon blossoms. This lush vegetation stretches from the mountain slopes down to the coast, painting the landscape with endless shades of green and vibrant blossoms.  To the north of Demre, the Taurus Mountains rise majestically. These mountains are characterized by forest-covered slopes and deep valleys, forming a natural boundary separating the region from the interior. The limestone structure of the mountains hosts numerous caves and ravines. Demre is also notable for its wetlands along the Mediterranean coast. Sm...